Cuma Namazı
21 Ekim 2022 (25 Rabiulevel 1444)
قال الله تعالى: ﴿يا أيّها الَّذِينَ آمَنُوا إذا نُودِيَ لِلصَّلاةِ مِن يَوْم الجُمُعَة فاسْعَوْا إلى ذِكْر اللَّه وذَرُوا البَيْع﴾
قال رسول الله ﷺ: ﴿خَيْرُ يَوْمٍ طَلعَتْ عَلَيْهِ الشَّمْسُ يَوْمُ الْجُمُعَة…﴾
Muhterem Mü’minler,
İslam’ın alâmetlerinden ve mukaddeslerinden olup pek büyük bir ehemmiyeti haiz olan Cuma Namazı, Cuma günü eda edilen, faziletlerini saymakla bitiremeyeceğimiz bir ibadettir. Bu hususla alakalı olarak Cümu’a Suresi’nde şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman, hemen Allâh’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.”[1]
Bir Hadis-i Şerif’te: “Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Âdem (a.s.) o günde yaratıldı, o günde cennete girdirildi ve o günde cennetten çıkarıldı. Kıyamet de ancak Cuma gününde kopacaktır.”[2] Buyrulmuştur.
Cuma Namazı, daha kuvvetli bir farz olduğu için Cuma namazını kılan kimseden o günkü öğle namazı borcu düşer. O halde Cuma namazlarını kaçırmamaya ve vakitli hazırlanıp erken gitmeye gayret etmek icap eder.
Bir başka Hadis-i Şerif’de bu husus şöyle izah edilir:
“Cuma günü olduğu zaman mescitlerin her kapısında bir takım melekler bulunur da ilk gelenleri sırasına göre kaydederler. İmam (minbere) oturduğu zaman defterleri kapatıp hutbeyi dinlerler. (Cuma’ya) erken gelen bir deve sadaka veren gibidir. Ondan sonra gelen bir sığır sadaka veren gibi, daha sonra gelen bir koç sadaka veren gibi, sonrasında gelen bir tavuk sadaka veren gibi, bundan sonra gelen de bir yumurta sadaka veren gibidir.”[3]
Cuma Namazı ancak cemaatle kılındığı takdirde sahih olur. Cuma’ya gelen Müslümanın başkalarını rahatsız etmemek için -cemaatle kılınan diğer namazlarda olduğu gibi- bazı hususlara dikkat etmesi icap eder.
Cuma namazı için boy abdesti almak, misvak kullanmak, güzel elbiseler giyinmek, güzel kokulu şeyler sürünmek müstehaptır. Bunun yanında, mescide gidecek kimselerin soğan, sarımsak ve pırasa gibi kokusu başkasını rahatsız edecek şeyleri çiğ olarak yiyerek gitmeleri ve başka kötü kokularla insanları rahatsız etmeleri de caiz değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Kim sarımsak, soğan, pırasa yemişse, mescidimize yaklaşmasın. Çünkü insanoğlunun rahatsız olduğu şeyden melekler de rahatsız olur” buyurmuşlardır.[4]
Mescide erken gelmek, “Tahiyyetü’l-mescit” olmak üzere iki rekât namaz kılmak, okunan Kur’an-ı Kerimi veya va’z-u nasihati dinlemek müstehaptır.
İmam hutbeye çıktığı andan itibaren namazda haram olan her şey, hutbede de haram olduğu için iyiliği emretmek kabilinden de olsa konuşmak, selam verip almak caiz olmadığı gibi, yemek içmek, kitap okumak, telefonla ve etrafındakilerle meşgul olmak caiz olmaz. O esnada yapılması gereken, sükût etmek ve hutbeyi dinlemektir. Hutbede Peygamber Efendimizin ismi zikredildiği zaman bile salat-ü selam kalben okunur. Hutbe anı, duaların kabul saati olduğu için de kalben dua edilir. Uyumak mekruh olduğu gibi etrafa bakınmak da mubah olmaz.[5]
Muhterem Mü’minler,
Cuma Namazı’nın sahih olabilmesi için diğer namazlardan farklı olarak birtakım şartları vardır ki, bunlar mevcut olmadığı takdirde Cuma Namazı’nın kabul olmama ihtimali vardır. Buna binaen Cuma’nın dört rekât son sünnetinden sonra “Zuhr-i Ahir” yani son öğle namazı niyeti ile dört rekât ve vaktin sünneti niyeti ile iki rekat daha kılınmasını müctehidler uygun görmüşlerdir. Şayet o günkü Cuma Namazı kabul olunmadı ise kılınan “Zuhr-i Ahir” o günün öğle namazının yerine, kabul olundu ise kazaya kalmış son öğle namazının yerine geçer. Zuhr-i Ahir’in son iki rekatı zamm-ı suresiz caiz ise de sünnet namazlarda olduğu gibi okunması evladır.[6]
İbadetini tam yapanlara ne mutlu!
[1] Cuma Suresi, 9
[2] Sahih-i Müslim, Cuma, 18
[3] Buhari, Cuma, 1416
[4] Sahih-i Müslim, Mesacid, 74
[5] Nimet-i İslam
[6] Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen, Cuma bahsi